DİĞER
"Kitabın editörü Lebriz İsvan sunuş yazısına ‘Ev bir hikâyedir’ diye başlamış. Evet, öyledir ve o hikâyenin de bin bir türlü yazılış şekli var, bunlardan biri de dili dağıtmak olabilir; mesela Latife Tekin’in yıllar önce gecekonduları anlatmak için Berci Kristin Çöp Masalları’nda dili gecekondulaştırdığı gibi... Velhasıl, ‘ev’in metaforik ve reel anlamlarını araştıran diyalojik bir ‘ev nedir’ derlemesi bu. Derlemeden çok da buluşma gibi."
Üçüncü kitabı Lojman’da aile üzerinden iktidar-yapı ve bedene odaklanan Ebru Ojen “Bizi saran, başımızın üstünü örten kalın duvarlar olmadan güvende bile hissetmiyoruz," diyor: "Artık bu korkutucu bile değil. Benim ise bir yaşam hayalim yok! Vitrinlere bakıyorum ve ışık görmediğim gelecekten, insandan fayda beklemiyorum.”
Yeryüzünde, evimizde var oluşumuzun temellerini buluyoruz, doğal bu. Ne ki, yeryüzü ele geçirilmiş, parsellenmiş ve egemen sınıfa mensup insanlar tarafından kendi üzerlerine geçirilmiştir
Ebru Ojen: Türlerin ve insan odaklılığın etrafında kötü kokulu bir nehir akıyor. Romanımda o kokunun kimden ve neyden geldiğini rahatlıkla görebilirsiniz...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık